İçeriğe geç

STELYUM 12 evde. Bilinçaltı, Bilinçdışı nedir?

Merhaba arkadaşlar şimdi öncelikle size insan ruhunun basitçe nasıl yapılandığına dair bir yaklaşım anlatıcam. Bu yaklaşım benim astrolojiyi araştırmaya başladım ilk zamanlarda fark ettiğim bir şeydi.

Psikolojide bilinçaltı veya bilinçdışı olarak geçen olgunun aslında horoskoptaki Ufuk çizgisinin üstünde olan sosyal kişilik(benlik) olarak adlandırdığım bölüm olduğunu fark ettim.
Bütün çocukluğumda gençliğimde hatta 30’lu yaşlara kadar sosyal hayatta yapacaklarımı düşünürken kendi kendime tasarlarken bam başka şeyler düşünüp tasarladığımı fakat sosyal hayatta bunlar (yani hayatı yaşarken) bunlarla alakasız şeylerle karşılaştımı gördüm.
Neticede bunları bir şekilde benimsiyoruz, benimsememiz gerekiyor.

Çünkü aslında olan şey şu; bizim içimizde olan kendi şahsi benliğimiz ki bu benlik dış dünya tarafından deneyimlenemiyor sadece çıkarsanabiliyor size bakıp çıkarsama yapabilir fakat üst benlik sosyal benlik diğer insanlarla ortaklaştığımız bir kişilik onu karşı taraf duyumsuyor, direkt görüyor ve onları bekliyor o enerjiler doğrultusunda hareket ediyor size karşı.

Yani şöyle oluyor; gençken biz kendi içimizde yarattığımız dünyayı kabul ediyoruz bu ileriki yaşlarda da böyle oluyor ve bu kabul ettiğimiz kendimizdeki kabul ettiğimiz şeklimizle dış dünyaya çıkmak istiyoruz kendi içimizde ne varsa onu aktarmak istiyoruz.
Ve dış dünya fakat tam tersi oluyor yin-yang yani karşı burç aktifleşiyor ve burada bir çelişki oluşuyor. Ya bu duruma boyun eğiyoruz, sosyal hayattaki bu karışıklığı zaman içerisinde kabul ediyoruz veya bu durumla sürekli mücadele ediyoruz. Sürekli kendimizi anlatma çabası içerisine giriyoruz ve sürekli sıkıntılı durumlarla karşılaşıyoruz.

Şimdi burada benim sosyal benlik dediğim şey aslında bu anlattığım şeyler benim o ilk çıkarsadığım zamanki şeyler. Bunların aslında böyle olmadığını gördüm ilerleyen zamanda yani yeni fark ettiğim şeylerle birlikte fakat insan ruhunun nasıl bir yapılanma içerisinde olduğunu basite indirgeyerek anlamayı sağladığı için bunun anlatıyorum.

Kendi bencil benliğimizi dışarı yansıtmaya çalıştığımızı söyledim fakat bu gerçek olmuyor. Ne oluyor bizim sosyal benliğimiz aslında bizi ele geçiriyor duygusal olarak ve bilincimizi bir şekilde kaybetmiş oluyoruz. Çünkü onu reddetmiş durumdayız çünkü kendi içimizde bir değer var ve onu aktarmak istiyoruz ve o aktarmak istediğimiz değerin tam zıttı bir değer bekleniyor bizden ve sonuç olarak bu durum bizim bilinç dışımızda kalmış oluyor bir algılayamadığımız bir durum oluyor ve bu şekilde buna Anima/Animus denmiş Jung böyle demiş mesela bunu anlamak için şöyle bir örnek verebiliriz.

Bir kişi erkekse onun reddettiği şey dişi olması, bu bilinçdışında kalıyor, yani bu çok kesin bir örnek bunu kabul etmek bayağı zor, yani insan Mesela erkekse kadın olduğunu kabul etmesi bir hayli zor. Bilinçdışında kalan hususlar yani mesela kişi erkek ise animus oluyorsa. Şu an hatırlamıyorum o dişi oluyor. Kişi erkek kimliğini ne kadar çok benimserse bilinçdışında kalan kimlik o kadar çok kadın olarak ortaya çıkıyor. Ve ilerleyen yaşlarda eğer bunlar kabul edilmezse hayata hakim olmaya başlıyor. Yani bilinçdışı insan hayatına bir şekilde hakim oluyor ve kişi de bunları bu şekilde kabul ediyor yani.

Bu bilinç dışımızda kalan sosyal benliğimiz diğer insanlar tarafından deneyimleniyor aslında bizde deneyimliyoruz. Fakat eğer kendimize yediremiyorsak kendi bütünlüğümüzde buna yer yoksa bu bilinçdışına itilmiş oluyor. Fakat eminim ki birçok insan birçok şeyi yani sosyal hayatta yaşadığı farklı durumları benimseyip ona göre hayatını şekillendirmiş olması gerekir. Eğer böyle olmadıysa bu işin sonu bunamaya kadar gider erken yaşta.

Şimdi hayatta mutlu olabilmemiz için dengeli olmamız gerekiyor bunun için de bu bilinçdışına ittiğimiz; aslında bunlar enerjiler, burç enerjileri bunları bilinç dahiline almamız gerekiyor. Yani mesela toplum bizden bir şey bekliyor biz onun farkında değilsek bunu artık kabul edip, farkına varıp ona göre davranmamız gerekiyor böyle oldukça tabii ki yani algımız da genişliyor. Bilinçdışında ki bu unsurları yavaş yavaş bilinç dahiline almış oluyoruz.

Şimdi anlatacağım şey haritanızdaki stelyumlar yardımıyla bu bilinçdışında kalan bölümleri tespit edip, bunlara karşı belki bir şeyler yapabiliriz diye düşünüyorum. Çünkü bir evde bir stelyum varsa bu kişinin hayatında çok büyük bir ağırlık yaratıyor, çok büyük bir odaklanma, yönelmeye yaratıyor. Karşı taraftaki bölüm(EV) bilinçdışına itilmiş oluyor. O enerjiler ya kötü olarak görülüyor, bilinçli olarak kötü görünüyor yani bilinçli olarak bilinçdışına itilmiş gibi oluyor veya hiç farkında olunmayabiliyor.

Altı aşamada anlatmayı planlıyorum ve bu 6 aşamada hem Hayat zincirini hayatımızdaki bu benliğimizdeki hayatın her alanında bulunan yaşam zincirini anlatmış olacağım hem stelyumları anlatmış olacağım hem de bu aradaki dengeyi anlatmış olacağım.
Şimdi o zaman diyelim ki birinci evinizde stelyum var birinci eve ben ne diyorum.

Bu arada söylemem gerekir ki astrolojideki en önemli şey bence evlerdir. Evler burçlardan daha önemlidir. 1 ev Koç demektir ya da şöyle söyleyeyim evlerle burçlar zihninizde eşleşmeli bir ev dendiği anda sizin zihninizde Koç belirmeli, yanmalı yani böyle. Birinci ev Koç demek birebir eşit böyle algılamamız gerekiyor. Bu şekilde evlerin önemini vurguluyim.

1. Ev Stelyumu

Birinci evinizde stelyum varsa siz kendi ihtiyaçlarınızı konusunda odaklanmış durumdasınız. Yani diyelim ki orada Satürn var; toplumla bir olma, toplum içinde aynı olma ihtiyacı ağır basacaktır, bunu kendinize çekeceksiniz hayatınıza ve işte neyse artık gezegenler bu gezegenler sizin hayatınızda kendinize dair.
Burada yine söylemek istiyorum ilk 6 burç ilk 6 ev tamamen sizin benliğinizle alakalı yani bencil benliğinizle alakalı orada hiç bir başka dışsal varlığa yer yok.
Evet şimdi birinci evde stelyum olduğunda ne dedik, kişi kendi ihtiyaçlarına çok odaklanmıştır toplumsal ihtiyaçları farkında olmayabilir veya bunları umursamıyor olabilir.
Zihninizde bir şeyler canlandırmak istiyorum. Bir duvar düşünün. Cambaz duvarı ince ip gibi ama duvar daha güzel bir örnek. Duvarda dengede kalıyorsunuz yürüyorsunuz.
Şimdi sol tarafımızda Koç var sağ tarafımızda Terazi var sol tarafta Koç’ta 3 tane gezegen var bir stelyum oluşturmuşlar ve orada enerji çekiyor sizi. Ve böyle olunca ne oluyor, siz duvar üzerinde duramıyorsunuz doğal olarak ve oradaki çamur bölüme düşüyorsunuz.
İki taraftada çamur var bu çamur ama sizi rahat hissettiriyor orada çok yavaş hareket etmenize rağmen iyi hissediyorsunuz kendinizi. Şimdi burada yapılması gereken şey o duvara tırmanmak, orada stelyum olduğu için o duvarın üzerinde duramazsınız. O sizin yeniden geri çekecektir o duvarın öbür tarafını atlamak.
Yani eğer çok kendi ihtiyaçlarınızı düşünüyorsanız birinci evinize stelyum varsa, sizin yapmanız gereken diğerlerini düşünmeye çalışmak, onlara odaklanmak. Kendinize her odaklandığınızda bundan vazgeçmeye çalışmak ki oradaki enerjiyi algılayabilin. Oradaki enerji sizin hayatınıza dahil olsun.

7. Ev Stelyumu

Şimdi bir de bunun tersini düşünelim Terazi burcunda stelyum olduğunu düşünelim. Terazi burcu da toplumdaki bireylerin bilinçleri ile oluşturduğu ihtiyaç nüvesidir. Yani koç burcu nasıl bizim varoluşumuzdaki ihtiyacı temsil ediyor. Terazi de toplumu oluşturan unsurların bilinçlerinden oluşan bir ihtiyaç. Onları aslında birbirine bağlayan şey gibi görüyorum Teraziyi.
Şimdi burada stelyum olduğu zaman bu kişiyi çok fazla toplumsallaştırır. Kendi ihtiyaçlarını yok sayma raddesine bile gelebilir. Yani oradaki enerjilerin, haritanın durumuna göre. Ve sürekli başkaları için mesela çalışır veya düşünür veya onların ihtiyaçları gündeminde olur.
Bu kişinin de yapması gereken şey tamamen O kısmı bir kenara bırakıp yani O konudan muzdaripse eğer ki muzdariptir stelyum varsa. Kenara bırakıp kendini diğer tarafa atması gerekiyor Koç tarafına atması gerekiyor tamamen kendi ihtiyaçlarında biraz hemhal olması gerekiyor ki o enerjiyi tanıyabilirsin yani orada kendine dair bir böyle beklentiler Ben var ben istiyorum tarzında bir durumu yakalayabilmesi gerekiyor.

2. Ev Stelyumu

Şimdi ihtiyaçlar yani 1-7 aksını tamamladık 2-8 Ev aksına geçelim. Boğa burcu; eğer boğa burcunda bir stelyum varsa bu durum sizin bireysel olarak açgözlü olmanızı gerektirecektir. Yani kendinizde, sizde var olan şeyleri daha büyütme, tutkuyla onlara sarılma, onları daha fazla hale getirme enerjisi sizde hakim durumda. Ve böylelikle vermenin ne olduğunu bilmiyorsunuz yani, yine bir duvar hayalini düşündüğümüz zaman; sol tarafta boğa burcu var ve oradasınız yine kendinizi sağ tarafa akrep burcuna atmanız gerekiyor. Toplum için yapılması gereken fedakarlığı yapmanız gerekiyor. Aslında bunun duygusuna erişmeniz gerekiyor. Yani bu nasıl olabiliyor; O yüzden insanlar mesela mal mülk ediniyorlar ondan sonra bunların hepsinden vazgeçiyorlar hepsini veriyorlar ve diğer tarafa geçiyorlar ve aslında ne oluyor böyle olunca, orada o çamurun içerisinde yuvarlanıyorlar hiçbir şey değişmemiş oluyor. Hayatının ilk 40 yılında mesela mal mülk yapıyor işte bunu yaşıyor bunun yanlış olduğunu fark ediyor duvarın öbür tarfına atlıyor. Bu sefer oradaki çamurun hoşuna gidiyor ve orada kalıyor tekrar duvarın üzerine çıkmaya çabalamıyor yani ve bu sonuç olarak da boşa gitmiş bir hayata dönüşüyor. İyi şeyler yapıyor belki bir şeyler oluyor ama kaderi gerçekleştirmek bu değil, kaderi gerçekleştirmek o duvarın üzerinde yürümek, o duvarın üzerinden yürüdüğün zaman Neşe ile doluyorsun.

8. Ev Stelyumu

Şimdi bir de yine tersini düşünelim akrep burcunda yani 8. evde bir stelyum varsa bu kişi de zaten bütün hayatı boyunca hep verme odaklı olmuş olacaktır. Toplum için kendi toplumu için yani bir olduğu, bu ailesi olabilir bu grubu olabilir bunun için teslim olacaktır. bu onun için çok kolay olacaktır hatta kendi hırsları için hiçbir ihtiyacı hiçbir gücü olmayacaktır Boğa burcunu tanımayacaktır. O da yine Münzevi bir şekilde hiç mal mülk edinme peşinde olmadan, bunu istese bile mesela normal hayata baktığın zaman bunu isteyecektir, çok isteyecektir, malım mülküm olsun diye fakat o enerjiyi tanımadığı için Boğa enerjisini tanımadığı için biriktirmeyi bilemediği için asla o tarafa geçemeyecektir.
Şimdi bir yerden mesela piyango vurdu diyelim hop atladı diğer tarafa geçti, hayat onu diyelim oraya attı bu sefer ne olacak oranın bulamacının içerisinde yaşayacak onun mesela zenginliğinden faydalanacak. Fakat o enerjiyi Aslında içselleştirmedediği için yani o enerji onun bilincini ele geçirdiği için bilinçdışında kaldığı için aslında enerji; o kişinin kendini kaybetmesine sebep oluyor. O mesela Kazandığı parayı har vurup harman savuracaktır ve neticede parası bitince yine duvarın öbür tarafına düşecektir ve orada yaşamaya devam edecektir.

3. Ev Stelyumu

Şimdi stelyumun 3. evde olduğu durumu değerlendirelim. İkizler evi bizim ikilem evimiz. Boğa burcunda oluşmuş olan mutlak gücün ikiye parçalanması. Bir şeyleri öğrendiğimiz yer burası daha önce de söylemiştim bir şey öğrenebilmek için elimizde bir şey olması gerekiyor ve onu yatsıyarak veya onu yalanlayarak yeni bir şeyle kıyaslayarak bunu öğreniyoruz.
Şimdi burada stelyum varsa ne olur; kişi yeni şeyler öğrenmek konusunda çok istekli olur, büyük bir ihtimalle maymun iştahlı olabilir. Ama ne eksik kaldı şimdi, duvarın diğer tarafında ne var; Yay var. Ne diyordum nüfuz etmek diyordum. Toplumu nüfuz etmek, toplumun içine işlemek. Bunu nasıl yapıyoruz konuşarak yapıyoruz, ifade ederek yapıyoruz, tavırlarımızla yapıyoruz.
Şimdi çok fazla ikilem yaşadığında kendini ifade edemeyecektir yani ne kadar çok şey öğrenirse, kendini o kadar çok iyi ifade edemeyecektir. Bilmem anlatabildim mi? Şimdi kişi kendisini karşı tarafa nasıl atabilir, yani yapması gereken bir konu seçip onda derinleşmek, başka türlü bunun üstesinden gelemez yani ki anlatabileceği seviyeye kadar, topluma bunu ifade edebileceği seviyeye kadar derinleşmesi gerekiyor. Fakat yine mesela bir konu seçti ve onda derinleşmeye başladı fakat kendini kaptırdı duvarın diğer tarafında kaldı, bu sefer ne oldu yeni bir şeyler öğrenmesi kayboldu, sürekli duvarın diğer tarafında kalırsa, eskiden yeni bir şeyler o kadar çok öğrenebiliyordu ama artık öğrenemiyor. Yani neden bu tarafa doğru atlamıyor, neden öğrenemiyor, çünkü öğrenmek zorlu bir şey, bir ikilem ile ortaya çıkıyor. Öbür tarafta Yay vardı ne var huzur var tekil bir durum var. şimdi orada geçti o tarafa Oh Ne rahat oldu ve öbür tarafa tekrar geçmek istemiyor. Yani bunları anlatıyorum bu tuzaklar görebildiğim bu durumu anlatan temel olgular gibi.

9. Ev Stelyumu

Şimdi bir de Yay’da bir stelyum olduğunu düşünelim. Yayda olduğu zaman nasıl olabilir, kişi nüfuz etmek konusunda, topluma kendini anlatmak konusunda çok fazla isteklidir ve bu şekilde hayat akar. Mesela benim haritamda 1. ev yay selyum olduğunu düşünebilirim, bunu açıkçası engellemem çok zor yani kendimi anlatmak istiyorum burada açıkçası eşimin başını şişiriyorum yani sürekli. Burada yapmam gereken şey ne benim demek ki; ikizler tarafı için kendimi bu çamurun içerisinden yani kendimi anlatma evresinden vazgeçip, karşı tarafa ikizler. Yani ben buna şey diyorum YAY lafı koymak İKİZLERde lafı yemek. Yani kendini parçalamak, bir nevi belki susmak gibi yay konuşmazsa. Şimdi öbür tarafa nasıl atabilirim kendimi.
Mesele kendim olduğu zaman yorum yapmakta ne kadar zorlanıyorum Evet nasıl zorlanıyorum kendimi öbür tarafa atmakta, yeni birşeyler okumak bana zor geliyor, yeni bilgiler, orada benim fikirlerimi yadsıyacak ve onlarla çelişme ihtimali olan fikirleri görmek istemiyorum. Onlardan olabildiğince kaçıyorum yani hayatım boyunca böyle yaptım, zaten bunları keşfetmeme sebep olan şey de yay burcundaki belki stelyum veya işte diğer haritamdaki unsurlar.
Çünkü düşün unsurlara o kadar kapattım ki kendimi, bambaşka bir şekilde olayı algılamama imkan tanıdı bu. Fakat şimdi artık bu noktayı gördüğünüz gibi aşmam gerekiyor. Size anlatıyorum kendimin de aşması gerekiyor. Bu arada bu anlattıklarımı ben yeni fark ettim ve ben de yeni deneyimliyorum bunları anlattığım şeyleri uygulamaya çalışıyorum.
Yani ne yapmam gerekiyor, diğer insanlarla, diğer insanların fikirleriyle kendi fikirlerimi kırmam gerekiyor, onların fikirlerini benimsemem gerekiyor. Kendi fikirlerimden vazgeçmek olarak değil, fakat kendi fikirlerime belki dayanak olacaklar, belki onlardaki hataları düzeltecekler veya belki yerle bir edecekler. Burada cesur olmam gerekiyor.

4. Ev Stelyumu

Evet bunu da bitirdik şimdi 4. evdeyiz Yengeç evinde. Stelyum düşünelim bakalım. Evet yengeç burcuna ne demiştim; ayrışma. Yani bu ne ayrışması Yin ile Yang arasında iyi olanın ayrışması. İkizler burcundaki parçalanmanın sonunda iyi olan ne ise onun ortaya çıkması onun kararının verilmesi olarak algılıyorum. şimdi burada bir stelyum olduğu zaman kişi çok fazla ayrışmak isteyecektir, kendi özelliklerini ön plana çıkarmak isteyecektir, video girişinde anlattığım konuyla alakalı bakın. Kişinin kendi içi ile alakalı bir durum, kendi ayrışması, yani bunlar bakın içimizde olan şeyler, dış dünyayı ilgilendirmeyen şeyler, dış dünya bunlarla ilgilenmiyor, içimizde olan şey fakat biz bunu hep dışarı yansıtmaya çalışıyoruz. Burada patlıyor mesele yani.
Şimdi yengeç stelyum ile dönersek burada kendi özelleşmemizi abarttımız ortaya çıkıyor. Ve karşısında ne vardı oğlak neydi; toplumla aynılaşma, yani toplumla bir olma. Toplumda nasıl bir olunuyor. Aynılaşarak, aradaki farklılaşmaları ortadan kaldırarak olduğunu gördüm oğlak burcunda ve neticede şimdi kişi çok fazla farklılaştığında toplumla aynılaşamayacak noktaya geliyor ve toplumla bütünlüğünü yitirmiş oluyor, yalnız kalıyor yani. Bu durumda yalnızlığından kurtulmasının hiçbir yolu yok. Sadece bu bahsettiğim şeyleri algılayıp, bunun için mücadele vermesi gerekiyor.
Şimdi duvarın yengeç tarafında boğulmuş durumda. Yani kendinin çok özel olduğu fikrinden bir kere vazgeçmesi gerekiyor buna çabalaması gerekiyor ki kendini duvarın öbür tarafına atabilirsin. Yani bunu yapmanın radikal bir örneğini şu anda bulamadım yani Mesela şey olabilir kişi kıyafetlerini çok özeniyordur, yengeçte yani 4. evde stelyum olduğu için, kendini özel hissettiği için, ayrı hissettiği için. Bu durumda mesela kıyafetlerini toplumda dikkat çekmeyecek şekilde değiştirebilir. Bu böyle bir örnek olabilir mesela.

10. Ev Stelyumu

Şimdi oğlak burcunda bir stelyum olduğunu düşünelim. Yay burcunda nüfuz etmiştik topluma ve toplum bizi oğlak burcunda kabul ediyor nasıl kabul ediyor O nüfus ettiğimiz kısmından aynı olan kısımlar kabul ediliyor. Yani böyle algılıyorum oğlak burcundaki silsileyi de. Şimdi bu aynılaşma eğer çok fazla ise, stelyum varsa, kişi ne yapıyor kendine ait hiç özel bir şey yaratmaya çalışmıyor. toplumdaki genel kabul neyse kendini onunla eşlemeye çalışıyor. Ve hiçbir özelliği olmayan bir durum ortaya çıkmış oluyor.
Şimdi bunu aşmak için de ne yapması gerekiyor tabii ki kendisine, kendinin özel olduğunu onun için özel olan şeyler bulup onları ortaya çıkarması gerekiyor ki öbür tarafa geçebilirsin, öbür enerji ile hemhal olabilirsin. Burada yine kıyafetten örnek verirsek çok tekdüze giyinen bir insan oğlak stelyumu olan, bunları kendisinin seçmesi lazım ama. Yani kıyafetini değiştiriyor özel bir şey haline getiriyor, kendisine özel bir hale getiriyor, fakat bunların kendi seçimi olması gerekiyor. Bu şekilde bir adım atabilir.

5. Ev Stelyumu

Şimdi geldik 5. ev stelyuma Aslan evine. Şimdi benim 11. evimde stelyum var ama önce Aslan evini bir anlatayım. Aslan’da stelyum varsa, 5. Evde stelyum varsa kişi kibirli olur. Yani daha güzel bir ifade bulamıyorum, kibir birçok güzel karşılıyor. Gururun aşırıya kaçma durumu kibir. Neden kaynaklanıyor iyi olanı seçip onu övüyor olmaktan kaynaklanıyor. Yani yengeç burcunda iyi olanları belirledik bizim için onları kendimize dahil ediyoruz ve bunları övüyoruz, birleştiriyoruz, geliştiriyoruz bunlarla gurur duyuyoruz yani kendimizle ve bu çok fazla olduğunda ise. Çünkü bunun yine toplumsal hiçbir tarafı yok, sadece bizim kendi benliğimizle, içimizle, yapayalnızken bir durumumuzla alakalı bir şey aslında. Enerjinin niteliğinden bahsediyorum. Böyle olduğu zaman kova burcunda boşluk var şimdi, ne oldu kişi topluma yön verme kabiliyetini kaybetti. Toplumdaki düzene isyan etme kabiliyetini kaybetmiş durumda. Çünkü orada da bir gurur var. Gurur bir tarafa kayıyor.
Aslan’da stelyum varsa sadece kendi kendine var olduğu için bir gurur kral gibi yani öylesine babasından geçmiş. Ama kovadaki gurur öyle değil, kovadaki gurur çabalayarak toplumda bir mücadele veriyorsun, bir isyan yaratıyorsun, bundan dolayı ortaya çıkıyor bu gurur. Ve bu gururdan yoksun kalmış oluyorsun bunlar birbiri ile aslında his olarak sanırım aynı olduğu için o tarafa da gitmiyorsun hiçbir şekilde. Yani bunu yapmak lazım.
Peki nasıl olabilir kişi kendi bencil gururunu bırakıp, bencil kibirini bırakıp, toplum için çaba harcaması gerekiryor. Mesela sivil toplumda çalışabilir, kendi gururunu bir kenara bırakacağı bir takım eylemlere girmesi gerekiyor ki isyankar yönü ortaya çıksın, yoksa insan kendi grubuna kapıldığı zaman hiçbir şeye isyan etmez. Neden çünkü isyan ederse onu gururuna dokunacak etkilerle karşılaşma ihtimali var. Aklıma gelen.

11. Ev Stelyumu

Şimdi benim durumuma gelelim. 11. evde stelyum. Bu benim bütün hayatımı şöyle etkiledi 4 tane gezegen var 11 evde. Kendime dair hiçbir gururum olmadı. Bunu ben yakıştıramadım. Kibiri insana asla yakıştıramadım bunun inanılmaz derecede kötü bir şey olduğunu düşündim. Bütün hayatım boyunca Yani ne zamana kadar, 3 ay öncesine kadar. Şimdi buradaki bu durum şu anda belki de bunları anlatmama sebep oluyor yani oradaki o yaşadığım isyan mevcut olan düzeni yıkma gücü beni bu keşfettim şeyleri keşfetmek için zorladı başka türlü bir yol bırakmadı bana. Ben kendi kendime gurur duyamadım, huzur bulamadı hep bir şeyler yapmak zorunda, hep toplum için bir şeyler bulup bir şeyler çabalamak zorunda hissettim kendimi bütün hayatım boyunca.
Şimdi ne yapmam gerekiyor benim, sadece kendi varlığımdan kendi bütünlüğümden razı olmam gerekiyor. Yani bundan gurur duymam gerekiyor. Kibirlenmem gerekiyor belki, çünkü neden öbür tarafta gururu çok fazla yaşamaya çabalamışım yani yaşamışım yaşamamışım o ayrı bir mesele, ama çok büyük bir çaba harcamışım bu tarafa da belli bir çaba harcamam lazım ki o duvarın üzerine tekrar çıktığım zaman orada dengede kalabileyim. Eğer ben bu tarafa geçip tamam ben gururluyum dediğim zaman bu olacak gibi değil. Denedim olmuyor yani benim kibire kaymam gerekiyor çünkü öbür tarafta çok fazla gurur yapmışım yani topluma yön vermek adına kendime çok şey affetmişim. Şimdi artık kendimi affetmem gerekiyor bakalım nasıl olacak.

6. Ev Stelyumu

Şimdi artık sonuncuya geldik 6. evde stelyum anlatıyorum 6. ev de ne demiştim başak burcu için. Başak burcuna kesinlik demiştim. Aslan burcunda kendimize dahil ettiğimiz şeylerle artık bir kesinliğe ulaşıyoruz. Burada form oluşuyor bence bilinç oluşuyor. Şimdi burada bir stelyum olduğu zaman kişinin hayatındaki kesinlik çok fazla oluyor. Yani kesinliğe dair unsurlar yadsınamayacak şekilde oluyor. Mesela bir yere bakıyor bir haksızlık görüyor bu onun için çok kesin oluyor mesela yani bu durumla ilgili bir gezegen veya bir durum varsa 6.evde.
Ve şimdi bu kesinlik, o gördüğü şeye duygulandığı şeye tekil bir şekilde bakıyor, yani kendi gözünden bakıyor. Başak olarak bakıyor Tekil Kesinlik.
Fakat bunun ilacı ne, 12. evde balık burcu. Balık burcu da aslında kesinlik ama sonsuz tane unsurun kendi başlarına yarattıkları kesinliğin ortaya çıkarmış oldukları Kaos belirsizlik. Şimdi bu kişi hayatını bu kadar çok kesinlik atıf ettikten sonra yapması gereken şey artık kaosu kabul etmek. Kabaca rastlantısal olanı, beklenmedik olanı kabul etmesi gerekiyor. Hayatını spontan yaşamaya çalışması gerekiyor. Büyük ihtimal hayatı çok kesin belirli bazı normlar üzerine kuruludur. Çünkü 6.ev kişinin en kesin olarak gördüğü yerdir hayatındaki ya da oradaki enerjileri en kesin olarak deneyimler o enerjinin detaylarını çok iyi bilir.
Şimdi 12 evdeki boşluğu nasıl doldurabilir, kendi kesildiğinden vazgeçerek doldurabilir. Balık burcunda kaosu kabul etmesi gerekiyor kesinlikten vazgeçmesi gerekiyor.

12. Ev Stelyumu

Şimdi 12. evde bir stelyum var. Bu durumda ne oluyor; kişi ortaya çıkan bu kaosta. Aslında Kaosta belirsizlik var ama dışarıda oluyor. Çünkü siz dışarı çıktığınızda kimin ne yapacağını bilemiyorsunuz, herkes istediğini yapıyor ve ortamda bir kaos var. Burada 1 stelyum olduğunda kişi buradaki enerjilere çok bağımlı oluyor o enerjiler o kişinin hayatını yönlendiriyor. Ve ne yapması gerekiyor kişinin. Demek ki bu durumda Kaostan vazgeçip kendi kişisel kesinliğine odaklanmasi gerekiyor. Ne deniyor 6. eve işte günlük işler rutin hikayeler bunlar aslında işin kesildiğinden kaynaklanıyor. Kendi bilincine odaklanması gerekiyor. Yani Kolektif bilinçten balıktan artık vaz geçip kişisel bilincine odaklanması gerekiyor.

Buraya kadardı hoşçakalın hepinizi öpüyorum baybay.

Kategori:Genel